yapışmak

yapışmak
yapişmak IH, 70bkz: yapuşmak

Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini. 2009.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • yapışmak — nsz 1) Yapışıcı olan veya yapışkan bir maddeye bulanmış olan bir şey ayrılmayacak bir biçimde bir yere tutunup kalmak Zarfın iyice yapışıp yapışmadığına o kadar dikkat etti ki... S. F. Abasıyanık 2) e İyice yaklaşmak, sokulup değmek Geri geri… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • derisi kemiklerine yapışmak — çok zayıflamak Bu efendi, derisi kemiklerine yapışmış, gözleri çukura kaçmış, hastaneye yatırılacak kılığa girmişti. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kene gibi yapışmak — istenmediği hâlde birinin peşini bırakmamak, yakasını bırakmamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kenet gibi yapışmak — çok yakın dost olmak, sıkı fıkı olmak Bu mevsimde kızlar ikişer, üçer kişilik gruplara ayrılır ve birbirlerine kenet gibi yapışırlardı. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dört elle sarılmak (veya yapışmak) — (bir işe) bir işe büyük bir özen ve önem vererek girişmek Sen bize dört elle sarılırsan zarar etmezsin. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ensesine yapışmak — (birinin) yakalayıp sıkıştırmak Polisler ikametgâhsız diye ensene yapışırlar, seni deliğe tıkarlar. Y. K. Beyatlı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yakasına asılmak (veya yapışmak) — (birinin) hesap sormak veya bir şey istemek için tutup bırakmamak Sonra eşyaya bir zarar gelecek olursa Gülsüm ün yakasına yapışıyordu. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • eti kemiğine yapışmak — çok zayıflamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • eteğine yapışmak (veya sığınmak) — birinin koruyuculuğu altına girmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dili damağına yapışmak (veya dili damağı kurumak) — susuzluktan ağzı kurumak, çok susamak Kupkuru dili damağına yapışıyor, boğazından midesine doğru... E. E. Talu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”